SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L BUYU’

<< 1002 >>

باب: بيع الشعير بالشعير.

76. ARPANIN ARPA KARŞILIĞINDA SATILMASI

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن ابن شهاب، عن مالك بن أوس أخبره: أنه التمس صرفا بمائة دينار، فدعاني طلحة بن عبيد الله، فتراوضنا حتى اصطرف مني، فأخذ الذهب يقلبها في يده ثم قال: حتى يأتي خازني من الغابة، وعمر يسمع ذلك، فقال: والله لا تفارقه حتى تأخذ منه، قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (الذهب بالذهب ربا إلا هاء وهاء، والبر بالبر ربا إلا هاء وهاء، والتمر بالتمر ربا إلا هاء وهاء).

 

[-2174-] Malik İbn Evs r.a. şöyle dedi: Yüz dinarım vardı. Bunları sarf yoluyla değiştirerek dirhem almak istedim.

 

Talha İbn Ubeydullah beni çağırdı ve karşılıklı olarak sarf yapma konusunda anlaştık. O benim elimdeki parayı aldı, parayı elinde evirip çevirmeye başladı ve bana "paralarımın bekçisi ormandan gelsin de sana ödeyeyim" dedi. Ömer r.a. bizim konuşmalarımızı işitiyordu. Bana şöyle dedi: "Sakın paranı alıncaya kadar onun yanından ayrılma. Çünkü Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Altın ile altının değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka. Buğday ile buğdayın değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka. Arpa ile arpanın değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka. Buğday ile buğday'ın değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka."

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis, sarf akdinde bedellerin akit meclisinde değiştirilmesinin şart olduğuna delil getirilmiştir. Ebu Hanife ve Şafii bu görüştedir. Malik'e göre ise sarf akdi ancak sözlü icapta bulunulduğunda gerekli olur. Taraflar bulundukları yerden ayrılsalar, karşılıklı teslimleri sahih olmaz. Malik'e göre sarf akdinde karşılıklı teslimin gecikmesi sahih değildir. Taraflar akit meclisinde olsunlar yahut ayrılsınlar fark etmez. O, Hz. Ömer'in "ondan ayrılma" sözünü "paranı derhal al" şeklinde yorumlamıştır. Öyle ki ona göre sarf yapan kimse parayı vermeyi dükkanını açıp sandıktan verinceye kadar geciktirse sarf akdi caiz olmaz.

 

Bu hadis, buğday ve arpanın farklı iki cins olduğuna delil gösterilmiştir ki bu, alimlerin çoğunluğunun görüşüdür.

 

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar İbn Abdilber şöyle demiştir:

 

1. Bu hadis toplumda itibar sahibi kimselerin, işlerini gördürebilecekleri ve-il ve yardımcıları bulunsa bile alım satım işlerini bizzat üstlenebildiklerini göstermektedir.

 

2. Alım-satım konusunda pazarlık yapmanın, satın alınan malı alıp incelemenin caiz olduğunu göstermektedir. Bunun yararı, aldatılmaktan emin olmaktır.

 

3. Kimi konuları, önde gelen kimseler, başkaları haber verinceye kadar bilemeyebilirler.

 

4. İdareci konumunda olan kimseler, caiz olmayan bir şey duyduğunda ya da gördüğünde bunu engeller, doğru olana yönlendirir.

 

5.Fetva veren kimsenin, fetvanın delilini de belirtmesi güzel bir davranıştır.

 

6. Fetva. veren kimse halkın durumunu göz önünde tutar, onların yararını

önemser, dikkate alır.

 

7.Haber verilen bir hususu pekiştirrnek için yemin edilebilir.

8.Bir konuda, tek bir kişinin verdiği haber, delil olarak yeterlidir.

 

9. Dini delil, Allah'ın kitabında yahut Nebi s.a.v.'in hadisinde yer alan hükümlerden birine aykırı davranan kimse aleyhinedir.

 

10. Altın ile gümüşün karşılıklı değişiminde vade (araya zaman girmesi) caiz değildir. Bunların peşin olarak değişimi caiz olduğu halde vadeli değişimi caiz olmadığına göre, altın ile altının karşılıklı değişiminde vade hiç caiz olmaz. Çünkü cinsleri birdir. Yine gümüşle gümüşün değişiminde de vade caiz değildir. İbn Abdilberr ve diğer alimler bu konuda, Yani altın ile altın'ın ve altın ile gümüş'ün vadeli olarak değişiminin caiz olmadığı konusunda icma bulunduğunu nakletmişlerdir. Şayet bu konu icma’ ile sabitse, o zaman kıyas yapmaya da gerek yoktur.